Bakan Şimşek’ten önemli açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Plan, büyüme ve dezenflasyon gibi bir çok konuda açıklamalarda bulundu. İç talebin yavaşlayacağına vurgu yapan Şimşek, para politikasının bir süre sıkı kalacağını söyledi.

Bakan Şimşek açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Türkiye’de nispeten nüfus hala genç, dinamik, dolayısıyla önünde 15-20 yıllık bir fırsat penceresi var.
Dünyada %333 olan toplam borçluluk oranı Türkiye’de %117 ile bir sorun olarak karşımıza çıkmıyor.
(Küresel piyasalar)2024’te gevşek bir para politikasına doğru evrileceğiz – 2023’te Türkiye’de ekonomik büyüme güçlü seyretti.
OVP ile koşulları fırsata çevirmeyi hedefledik.
Fed ve ECB’den gelecek faiz indirimleriyle küresel finansal koşullarda gevşeme öngörülüyor.
Yatırım iklimi için fiyat istikrarına ihtiyacımız var.
Maliye politikasının deprem hariç dezenflasyon politikasını destekleyici olduğunu söyleyebilirim.
Maliye politikasının da dezenflasyonu destekleyici olması lazım, hatta yapısal reformlarla üretkenliği artırarak birim maliyetleri aşağı çekerek, hem rekabet gücü hem dezenflasyonu desteklememiz lazım, sadece para politikası ile olmaz, tüm kesimler sahiplenmeli.
IMF dünyadaki enflasyon programlarına bakmış, burada başarılı olan programların ortalama başarıya erişme süresi ortalama 3,2 yıl sürmüş, bizim program geçen sene başladı, tek haneyi 2026’nın sonunda öngörüyoruz, ortaya koyduğumuz program dünya gerçekleriyle de örtüşüyor.
Türkiye de yine küresel normlara uygun olarak gerekli adımları atacak.
Dünyada başarılı örnekler enflasyonu nasıl indirdiyse biz de uygulama evresindeyiz, bizde enflasyon yüksek olduğu için parasal sıkılaşma bir süre sıkı kalacak, TCMB uhdesinde olan bir konu, enflasyonu çıpalayacak seviyeye çıkacak ve bir süre sıkı kayacak.
Yıllık bazda bakıldığında yüksek enflasyon son 12 aya ait enflasyondur, önümüzdeki 12 aya dair enflasyonu farklı görmemiz lazım.
Şu anda çekirdek ve manşet enflasyonda aylık artışlar bizim program hedeflerimizle uyumlu gidiyor, dedik, Ocak ayı istisna, her sene öyledir, trendin esas itibarıyla bozulmasını beklemiyoruz, program hedefleriyle uyumlu.
Aylıkta düşüş başladı, yıllık enflasyonda, yılın ikinci yarısında başlayan hızlı düşüşlerle birlikte MÜSİAD üyelerinin beklentilerin de hedefe doğru yakınsama ihtimalini yüksek görüyoruz.
Öngörülebilirlik nispeten arttı, kredi notunda artış bekliyoruz, görünümde yükselişler başladı.
Uzun vadeli finansmana erişim başladı.
Sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini atmaya başladık.
Mali disiplini sürdürmemiz gerekiyor.
Yapısal dönüşüm en önemlisi, yapısal dönüşüm için kaynak gerekir, o nedenle mali disiplini sürdürmemiz lazım.
Birinci hedef fiyat istikrarı, ikinci hedef mali disiplin, üçüncü hedef ise cari açığı yönetilebilir, sürdürebilir düzeye çekmek.
Rezerv birikimi niye önemli, çünkü biz finansal istikrarı güçlü bir şekilde tesis etmek istiyoruz.
Başarılı dezenflasyon programlarının en önemli sonucu o ülkelerin para birimlerinde reel olarak değer kazanımının söz konusu olmasıdır.
Cari açığı %2,5-6 seviyesine çekersek sürdürebilir olacak.
Rezerv birikimi de kur oynaklığında azalmaya, risk priminde düşüşe, finansal şoklara karşı dayanıklı olmaya yol açacak.
(Altın ithalatı) Türkiye’de para politikasındaki normalleşme ile birlikte değişeceğine inanıyoruz.
2025’ten itibaren cari açığın yüzde 2,5 ile sürdürülebilir bir patikaya oturacağına inanıyoruz.
Enflasyona karşı aldığımız tedbirler cari açığı da azaltacak.
Merkez Bankası rezervlerinde Mayıs ayından bu yana 47 milyar dolar artış var.
Merkez Bankası swapları azaltacağına dair bir politika öngörüsünde bulundu.
Türkiye’nin hem net hem brüt rezervleri son 6-7 ayda bizim öngördüğümüzden çok daha güçlü bir şekilde arttı.
Rezerv, cari açık ve para politikası kurla ilgili olumsuz öngörüleri desteklemiyor.
İç talep yavaşlayacak.
İç talep ılımlıyken, AB de toparlanıyorken, ihracatı önceliklendirelim.
Net ihracatın büyüme etkisini eksi olmaktan çıkarmamız lazım.
Yapısal reformlarda gündem çok geniş.
Beşeri sermayenin kalitesini artırmamız lazım, yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz, sermaye piyasalarını derinleştirmek istiyoruz.
Bu ülke doğru yolda, hikayesi var, ülkenin reform programı varsa hikayesi vardır.
Programdan sonuç almaya başladık.
Türkiye’nin risk primi çok ciddi bir şekilde, 500-600 seviyelerden 300 civarına indi, son 1-2 hafta biraz sıçradı ama geçici olacağına inanıyorum.
Seçim öncesi bir miktar belirsizlikler fiyatlanıyordur ama inanıyorum ki Nisan’dan sonra bu programa inanç, güven çok daha pekişecektir, çünkü biz kararlıyız.
Kur oynaklığı azalmıştır.
Ekonomide dengelenme başladı, iç talep yumuşadı, dış talebin etkisi daha az aşağı yönlü oldu, biz bu makasın daralacağına inanıyoruz.
Cari açıkta yıllık bazda düşüş başladı devam edecek.
Yıllık enflasyonun düşmesiyle birlikte inanıyoruz ki beklentilerde iyileşme hızlanacak.
Not görünümünde iyileşme başladı, henüz not artışı yok, ama gelecek, biz buna inanıyoruz.
Merkez Bankası’nın reeskont kredilerini daha da artıracağına inanıyorum.
Eximbank’ın sermayesini artırdık, önümüzdeki dönemde daha da artıracağız.